İlhan Uzgel’den İbrahim Kalın’a: Aranızda Dışişleri Bakanlığı mı kaldı?
CHP Dışişleri Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İlhan Uzgel, bugün partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.
ANKA Haber Ajansı’nın haberine göre İlhan Uzgel, Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Can Atalay’ın Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen tahliye edilmemesi ve görev süresinin azaltılmasını değerlendirdi. Türkiye’de otoriterleşme yolunda bir eşik daha aşıldı. “Yasadışı ve anayasaya aykırı hale gelme yönünde bir adım daha atıldı” dedi.
“Bu sadece bir iç politika meselesi değil. Bu aynı zamanda bir dış politika meselesidir” diyen Uzgel, şöyle devam etti: “Öncelikle mesele Türkiye’nin dünya tarafından nasıl algılandığı, Türkiye’nin dünyada nerede olmak istediğidir. ikincisi şöyle. Bir nokta var: AKP iktidarının 20 yıllık oyunu bu arkadaşlar, diktatörler içeride kurt, dışarıda kuzu. Dışarıda ne kadar taviz verirlerse içeriye girmeleri o kadar zor. Erdoğan’ın gücü İsrail’e yetmez, Amerika’ya yetmez, Putin’e yetmez. Erdoğan’ın gücü Putin’e yetmez. “Gazetecilere yeter, milletvekillerine yeter, sokağa çıkan kadınlara yeter. Can Atalay’a Erdoğan’ın gücü yeter. Türkiye taviz verdikçe, inandırıcılığını yitirdikçe içeriden sertleşiyor” dedi.
Türkiye’nin dünyada en fazla büyükelçiliğe sahip beşinci ülke olduğunu belirten Uzgel, “Büyük bir hastane var, doktor yok, randevu yok. Büyük adliye var ama hukuk yok. Elçilik var, diplomasi yok. Var” çok seyahat var, dış politika yok.” Siz elçilikler açtıkça dış politika, diplomasi ve bakanlık kurum olarak zayıfladı. Siz çok ziyaret ettikçe prestijimiz artmadı, tam tersine azaldı. Erdoğan’a fayda sağlayan şeyler artık Türkiye’ye zarar veriyor. Yaptıklarınızı takip ediyoruz, görüyoruz. Bence oturup grubunuzla önemli bir konuşma yapmalısınız. “Dış politika vizyonu üzerinde çalışın. Dışişleri Bakanlığı olarak bu ülkeye yönelik bir dış politika belgesi hazırlayın. Gerekirse biz de gölge bakanlık olarak size elimizden gelen her türlü yardım ve desteği sağlarız. Amacımız Üretken bir muhalefet” dedi.
‘DIŞİŞLERİ BAKANI’NIN ROLÜNÜ ÇALMAYA MI ÇALIŞIYORSUNUZ?’
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın’ın ülke ziyaretlerine değinen İlhan Uzgel, “Dış politika bir istihbarat faaliyeti değildir. MİT Lideri, Dışişleri Bakanı gibi hareket eder. Sayın İbrahim Kalın, Dışişleri Bakanlığı’dır. İşler aranızda mı kaldı? Dışişleri Bakanı gibi mi davranmak istiyorsunuz? “Dışişleri Bakanı’ndan mı rol çalmaya çalışıyorsunuz, yoksa birbirinizden rol çalmaya mı çalışıyorsunuz? Bunun bir düzene sokulması gerekiyor” dedi.
İlhan Uzgel’in açıklamalarından satırbaşları şöyle:
‘HİÇ KİMSE ERDOĞAN’I ARABULUCULUK OLARAK GÖRMEK İSTEMİYOR’
“Türkiye dış politikasında giderek etkisizleşiyor. Türkiye’ye liderler gelir gider ama Türkiye ağırlığının çok altında bir dış politika yürütüyor. Etrafımızdaki çatışmalara baktığımızda Türkiye’nin Ukrayna ihtilafında da hiçbir etkisi yok. Ya da Gazze savaşı. Uzun zamandır tahıl koridoru gibi bir anlaşma var.” “Türkiye arabulucu olamaz, istenmiyor. Bunu daha önce de söyledim. Bölgede ve dünyada hiç kimse Erdoğan’ı arabulucu olarak görmek istemiyor. Erdoğan’ı Gazze savaşında arabulucu olarak görmek istemiyorlar” Mısır ve Katar ile çalışıyorlar.”
‘HÜKÜMET İSVEÇ’İN NATO ÜYELİĞİ KONUSUNDA tarihe geçecek bir beceriksizlik örneği gösteriyor’
“AKP hükümeti, İsveç’in NATO üyeliği konusunda diplomasi tarihine geçecek bir beceriksizlik örneği gösterdi. 20 ay boyunca hem Türk kamuoyunu hem de muhataplarını oyaladı. Yine bir şey yok. F-‘den ihraç edildiniz. Türkiye’nin üretim sürecinde yer aldığı 35 proje.” Bana sorarsan büyük bir kayıp. Eğer sadece bir uçak olsaydı yemin ederim bu kadar sıkıntı yaşamazdık. Ondan sonra F-16 savaş uçağını kiraladınız, Hava Kuvvetleri ‘Buna ihtiyaç var’ dedi. Biri İsveç’in NATO üyeliği, diğeri ise Amerika’dan gelen parayla silah sistemi olacaktı. Satın alma. İkisi arasında hiçbir ilişki yoktur. Bu ilişkiyi onlar kurdu.”
‘AMERİKA’DAN SAVAŞ UÇAĞI ALAN TEK ÜLKE TÜRKİYE MI?’
“Dünyada Amerika’dan savaş uçağı alan tek ülke Türkiye mi? NATO üyesi olmayanlar veto kozunu mu kullanıyor? Tayvan ne yapıyor, Amerika ile pazarlık mı yapıyor? Ne için pazarlık yapıyorsunuz? Onun parasıyla silah alıyorsunuz. Bu hükümet bunu başaramadı. Bu İsveç’in sorumluluğundadır.” NATO üyeliğiyle ne alakası var? Son olarak Amerikan yönetimi Kongreyi ikna etmeye çalışıyor. Kongre, ‘Ah, Türk-Yunan istikrarını koruyalım’ diyerek Ege’deki dengeleri bozan bir karar aldı. Yunanistan’a en az 20 F-35 gönderilecek. uçak. Bütün bu pazarlık bu muydu?”
‘BAZI ORTADOĞU VE KUZEY AFRİKA ÜLKELERİYLE VİZE REDDİ KONUSUNDA REKABET EDİYORUZ.’
“Dünyada bir göç dalgası var, bunun farkındayız. Siz bundan en çok etkilenen ülke olmayı başardınız, Türkiye’yi bu duruma getirdiniz. Ancak bu denklemin tamamı ‘kaybet-kaybet’ oyunu üzerine kurulu. Açık kapı politikası izlediniz, sayısız insan Türkiye’ye geldi, Türkiye’den Batı ülkelerine vatandaş gitme sorunu var ama yetiştirdiğimiz doktor, mühendis gibi en nitelikli insanları da özlüyoruz. Kamu kaynaklarının harcanması.
Bu zıt denklem yani vasıfsızların girişi ve vasıflıların çıkışı uzun vadede bir milli güvenlik sorunudur. Bunda hiçbir şey yok, beni rahatsız etmiyor. Hiçbir önlemi yok, hiçbir korkusu yok. ‘Gidiyorsa bırakın gitsin’ diyor. Vize sorunu çok önemli. Öğrenci, hasta, iş adamı, insani amaç güden kişiler, yakınları gidemiyor. Aylardır randevu bekliyordunuz. Erasmus programında üniversitelere öğrenci kabul ediliyor ancak vize alamıyorlar. Reddetme oranları en iyi ihtimalle yüzde 15’e ulaştı. “Bazı Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleriyle rekabet etmeye geldiğimizi söylemekten dolayı çok üzgünüm.”