Ekonomi

Trump’ın tutumu Nippon Steel’in ABD’de satın alımını engelleyebilir

US Steel’in Nippon Steel tarafından potansiyel 15 milyar dolarlık satın alımı, eski Başkan Donald Trump’ın göreve dönmesi halinde anlaşmayı bloke etme sözü vermesi nedeniyle önemli siyasi engellerle karşı karşıya. Trump’ın tutumu, halihazırda Birleşik Çelik İşçileri Sendikası’nın her iki partiden de eleştiri ve muhalefetiyle karşılanan anlaşmaya yeni bir belirsizlik katıyor.

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki en değerli yabancı yatırımcı olan Japonya, satın almanın gerçekleşmemesi durumunda daha geniş yankılarla karşı karşıya kalabilir ve bu da Japon firmalarının ABD’deki, özellikle de stratejik sektörlerdeki yatırım stratejilerini yeniden gözden geçirmesine neden olabilir. Anlaşmanın zorlukları, müttefikler arasındaki ekonomik bağları teşvik eden ve kısmen Çin’e bağlı olan tedarik zincirlerine bağımlılığı azaltmayı amaçlayan bir kavram olan “dostluk” kavramının sınırlarının altını çiziyor.

Satın alma, ulusal güvenlik ve tedarik zinciri güvenilirliği üzerindeki etkisine ilişkin endişeler nedeniyle Aralık ayında duyurulmasından bu yana mercek altındaydı. Lider Joe Biden’ın yönetimi, anlaşmanın “ciddi bir inceleme” gerektirdiğini söyledi ve ABD’deki Yabancı Yatırım Komitesi’nin birkaç ay sürebilecek bir incelemesini desteklediğini söyledi.

Başkanlığı döneminde “Önce Amerika” politikalarıyla tanınan Trump, çarşamba günü yaptığı açıklamada, 5 Kasım’da yapılacak seçimleri kazanması halinde işlemi “hemen” bloke edeceğini belirtmişti. Ancak Nippon Steel, satın almanın “önce Amerika” olacağını savundu. hem US Steel’e hem de işgücü ve yerel topluluklar da dahil olmak üzere daha geniş ABD çelik endüstrisine faydalı olacaktır.

Moody’s Analytics’ten Stefan Angrick gibi analistler, anlaşmanın sonunda onaylanabileceğini tahmin etmelerine rağmen, başarısız bir anlaşmanın işletmeler ve tüketiciler için daha yüksek maliyetlere yol açabileceğini öne sürdüler. Japonya’nın ABD’deki yatırımları 2022’de 27 trilyon yene (180 milyar dolar) ulaştı; bu, ülkenin iç pazarı yaşlandıkça yeni gelir kaynakları arama ihtiyacını yansıtıyor.

Anlaşma, Rockefeller Center gibi satın almaların kamuoyunun tepkisiyle karşı karşıya kaldığı 1980’leri hatırlatan, ABD’deki Japon satın almalarına ilişkin tarihi alarmlarla paralellik gösteriyor. Ek olarak, Tokyo Electron ile NASDAQ:AMAT’ın 2015 yılında rekabet endişeleri nedeniyle başarısızlıkla sonuçlanan birleşmesi, bu tür sınır ötesi süreçlerin karmaşıklığını ortaya koyuyor.

Hem Biden’ın hem de Trump’ın sendika desteği aradığı mevcut siyasi ortam, anlaşmanın onay sürecini zorlaştırıyor. Çelik işçileri sendikası, anlaşmanın işçiler üzerindeki potansiyel etkilerini vurgulayan kapsamlı bir yasal inceleme yapılması çağrısında bulundu.

Allen & Overy’den Nick Wall gibi Tokyo’daki hukuk ve birleşme ve satın alma uzmanları, Japon firmalarının sendikalar da dahil olmak üzere çeşitli paydaşların tepkilerini dikkate alarak işlemlere ilişkin daha kapsamlı değerlendirmeler yapması gerektiğinin altını çizdi.

Şu anda bir Japon holdingi için çalışan eski bir üst düzey Japon hükümet yetkilisi, isminin gizli kalması koşuluyla anlaşmanın siyasi sonuçları hakkında konuştu ve bunun, ABD’ye yatırım yapmayı düşünen Japon şirketleri için değerli bir ders olduğunu söyledi. Yetkili, durumun müttefik ülkeler arasındaki beklentilerdeki uyumsuzluğu ortaya çıkardığını kaydetti.

Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.

Bu makale yapay zeka yardımıyla oluşturulmuş, bir editör tarafından çevrilmiş ve incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şartlar ve Koşullarımıza bakın.

kaynasli-haber.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu